Kefir, binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan, ilk olarak Kafkasya bölgesinde üretilmiş ve günümüzde Avrupa ve Amerika'ya ticareti yapılan fermente bir süt içeceğidir. Süt asidi ve alkol fermantasyonu yardımıyla yapılan kefir, köpüklü, koyu kıvamlı ve hafif ekşimsi bir tat ile karakterize edilir. Kefir, beyazımsı renkte, karnabahara benzeyen bir yapıya sahip olup, bezelye veya fındık büyüklüğünde tanelerden oluşur. Bu taneler, kompleks bir mikrobiyolojik yapıya sahiptir ve çapları 0.5-3 cm arasında değişir.

Kefirin anavatanı Kafkasya'dır. İlk defa Batı Asya'nın Türkleri tarafından üretilmiş ve zamanla birçok ülkeye yayılmıştır. Kafkasyalılar, kefiri suyun yerine içmiş ve gençlik iksiri olarak kullanmışlardır. Kafkaslar sayesinde Türkler de bu içeceği dünyanın dört bir yanına taşıyarak yayılmasını sağlamışlardır. Bilimsel araştırmalar, kefirin üzerinde birçok önemli noktayı ortaya çıkarmıştır.

Kefiri her yaş grubundan insan tüketebilir. Belirgin bir yan etkisi bulunmamaktadır ve çocuklara dahi önerilmektedir.

Kefir, hazmı kolaylaştırıcı ve hücre yenileyici özelliklere sahiptir. Bağırsak sağlığını destekler ve ömrü uzattığına dair bir inanış vardır. Kafkasyalılar, kefirin faydalarını bildikleri için çocuklarına su gibi içirmişlerdir. Kefir, protein, yağ, laktoz ve mineraller açısından zengindir. Düzenli tüketildiğinde kanı kötü kolesterolden arındırır, tansiyonu düşürür, idrarı sulandırır ve vücuttan atılacak atık maddelerin geçişini sağlar. Ayrıca, bağırsak hareketlerini hızlandırır ve bulaşıcı hastalıklara, sarılığa, eklem rahatsızlıklarına, ishale, kabızlığa, kan kaybına, idrar torbası hastalıklarına, doğum sorunlarına, şekeri düşürmeye ve kanser hücrelerinin oluşumunu geciktirmeye yardımcı olur. Hazmı kolay ve protein bakımından zengin olduğu için kefir, hastalar ve çocuklar için önemli bir besin kaynağıdır. Ayrıca, 20-30 günlük bebeklere günlük iki kaşık verilmesi önerilir. Hekimler, hastalara ilaçlarının yanında kefir içmelerini de tavsiye ederler. Araştırmalar, kefirin cinsel gücü artırdığını ve kadınlar için cilt kozmetiği olarak kullanılabileceğini göstermiştir.

Kefir, vücudun temel fonksiyonlarında farklı faaliyetler gösteren mineral ve esansiyel aminoasitler açısından zengin bir içecektir. İçerdiği proteinler, sindirimi kolaylaştırır ve vücut tarafından kolayca emilir. Kefirde bulunan triptofan, kalsiyum ve magnezyum gibi esansiyel amino asitler ve mineraller, sinir sistemini rahatlatıcı özelliklere sahiptir. Vücutta en çok bulunan fosfor, hücre gelişimini destekler ve enerji eksikliğini karşılamak için yeterli karbonhidrat, yağ ve protein sağlar. Kefir, B12, B1 ve K vitaminleri açısından da zengindir. Bu vitaminler, böbrek, karaciğer, sinir sistemi ve deri rahatsızlıklarına karşı faydalıdır.